2 Mayıs 2018 Çarşamba

Snapchat, Instagram’e Nasıl Yenildi?




Snapchat’in çatı şirketi Snap’in açıklanan 3. Çeyrek finansal rakamlarından sonra borsada yaşadığı düşüş, Facebook’un özellikle Instagram üzerinden yürüttüğü ağır rekabetin bir sonucu. Peki nasıl oldu da işler bu noktaya geldi?
Oysaki her şey çok güzel başlamıştı...

Ellerinde inanılmaz çekici bir silah vardı; mahremiyet. Snapchat, onlarca sosyal medya uygulaması arasından basit ama zekice bir özellikle sivrilmeyi başardı; tekrarı olmayan, sadece istenilen kişilere gönderilebilen ve en fazla 10 saniyeyle sınırlı fotoğraf ve video paylaşımı. 2011’de Snapchat adıyla duyurulan uygulamanın ABD’de başlayan popülaritesi hızla dünyaya yayıldı, 2012 yılında 100 bin kullanıcı barajı çoktan geçilmişti.
Bu başarı, sosyal medya alandaki süper güç Facebook’un da dikkatini fazlasıyla çekti ve 2012 yılında Snapchat’e rakip bir uygulama olan Poke duyuruldu, ancak uzun süre hayatta kalamadı. 2013 yılında kullanıcılar günde 150 milyon Snap gönderiyor, markaların uygulamaya olan ilgisi hızla artıyordu. Aynı yıl uygulamaya “hikayeler” özelliğinin eklenmesiyle birlikte popülaritesi daha artmış ve Facebook bu defa rakip bir uygulama çıkarmaya çalışmak yerine doğrudan Snapchat’i satın almak için 3 milyar dolarlık bir teklif sunmuştu. Snapchat teklifi reddetti.
Artırılmış Gerçeklik özelliklerini başarıyla uygulamaya dahil eden ve kullanım istatistikleri hızla tırmanan Snapchat’i satın almayı başaramayan ve benzer uygulamalarla da istediği başarıyı yakalayamayan Facebook, rekabetin şeklini değiştirmeye karar verdi. 2016 yılında Facebook, Instagram ve WhatsApp uygulamalarına hikayeler özelliğini ekleyen şirket, özellikle Instagram cephesinde Snapchat’i ciddi ölçüde sarsan bir başarı grafiği yakaladı. 2017 yılında bu rekabetin de gölgesinde, Snap çatı şirketiyle halka arz olan Snapchat, yaklaşık 24 milyar dolar seviyesinde bir piyasa değerine sahip olmuştu.
Ancak bu rüya gibi halka arz, Facebook’un Instagram üzerinden yürüttüğü güçlü rekabet karşısında giderek kabusa dönüşmüş ve Snap cephesinde bir türlü yatırımcıların arzuladığı sonuçlar alınamamıştı, an itibarıyla 15,4 milyar dolar seviyesine gerilemişti.


Peki Snap, Instagram ile rekabette hangi hataları yaptı?
Mevcut durumu değerlendirdiğimizde, “bugünkü yapısıyla” Snapchat’in Instagram ile rekabeti kendi lehine çevirebilmesi pek mümkün görünmüyor. Durumun bu noktaya gelmesinde Snap’in ağırkanlılığının büyük payı var.
Kısaca değerlendirirsek:
·                  Snapchat’in kullanıcılarına sunduğu değerin özünde, güçlü ama basit bir özellik yatıyordu. Paylaşımların geçici süreyle görüntülenebilmesi güçlü bir özellikti ve kullanıcı tarafında hızlıca karşılık buldu. Ancak öte yandan basit bir özellikti ve rakipler tarafından çok çabuk kopyalanabilirdi. Instagram bu özelliği kopyalayarak halihazırda Snapchat’ten güçlü olan kullanıcı avantajını doğru kullandı.
·                  Snapchat’in bu rekabet karşısında almaya çalıştığı çözümler kullanıcı tarafında beklenen etkiyi yaratmadı. Sonuç itibarıyla iki uygulamayı da kullanan kitle için iki farklı uygulamadan elde edilebilecek faydanın tek uygulamaya indirilmesi daha çekici geldi. Snapchat’in uygulama tasarımı tarafındaki dezavantajları (uygulamanın karmaşıklığı, kullanımındaki güçlükler ve özelliklerinin net anlaşılamayışı) bu algıyı destekledi.
·                  Uzun vadede rekabeti farklılaştırma adına Snap’in kendini “bir kamera şirketi” olarak konumlandırma çabası ve bu anlamda çıkardığı ilk fiziksel ürün olan “Spectacles” gözlüğü başlarda dikkat çekmiş olsa da beklenen ilgiyi “kısa vadede” görmedi. Hedef kitlenin Snapchat’i kullanım alışkanlıklarına bir etkisi olmadı.
·                  Facebook ve Instagram’in markalar için yarattığı sinerji karşısında Snapchat bir alternatif oluşturmayı başaramadı, şirketin en önemli gelir kalemi olan uzun vadeli marka anlaşmaları bu durumdan fazlasıyla etkilendi. Instagram’in markalar için sunduğu güçlü özellikler karşısında Snapchat bir adım atamadı. Uygulamanın tasarımı, kullanım kolaylığı ve daha fazla etkileşime imkân tanıması açılarından da Instagram, Snapchat’ten birkaç adım önde yer aldı.
Uygulama girişimleri için ufak dersler
Bu rekabetten ve Snap’in yaşadıklarından birçok ders çıkarmak mümkün. Bunlardan ilki, kolay kopyalanabilir özelliklerle yola çıkan uygulamaların uzun vadede muhakkak suretle ana özelliğin avantajlarını koruyabilecek ya da farklılaşmayı sağlayabilecek araçlarla uygulamayı güçlendirmeleri gerekiyor. Bugün WhatsApp’i piyasada benzer özelliklere sahip birçok rakibinden ayıran bence en önemli özelliği çevik bir biçimde uygulamanın sürekli olarak iyileştirilmesi ve kullanıcı ihtiyaçlarının doğru tespit edilerek uygulamanın zenginleştirilmesidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ (TKY)

TKY; Bir yönetim felsefesidir.  Kalite ; müşterinizin talep ettiğidir. Ø   Kalite, belirli bir mal ile hizmetin tüketicinin ...